Ayasofya Camisi İstanbul\’un pek çok inanış inanışın başkenti olduğuna en güzel örneklerden bir tanesidir. Mimari olarak bir başyapıt olarak değerlendirilen yapı, dünyanın hem en eski hem de yapımı en kısa süren katedrali olarak da anılıyor.
Ulaşım
İstanbul’un kalbi olan Sultanahmet bölgesinde yer alıyor. Ayasofya Müzesi’ne gitmek için en mantıklı yol Kabataş-Bağcılar tramvay hattını kullanarak Sultanahmet durağına kadar geldiğinizde inmektir. Sultanahmet durağına yürüyerek 3 dakika yürüyüş mesafesindedir. Anadolu yakasından gelenler Kadıköy’den vapur ile Kabataş, Karaköy ya da Eminönü’ne geçerek Kabataş – Zeytinburnu tramvayına binebilir. Yenikapı tarafından ya da Anadolu yakasından gelenler için Marmaray hattını kullanmak da diğer bir yöntemdir. Marmaray Sirkeci durağında Cağaloğlu – Vilayet çıkışını takip ederek İstanbul Valiliği önüne gelmelisiniz. Buradan Ayasofya Müzesi 7 dakika yürüyüş mesafesindedir.
Ayasofya Hakkında Bilgi
Ülkemizin en kalabalık şehri, dünyanın sayılı metropolleri arasında olan İstanbul, birçok özelliği ve güzelliğinin yanında tarihi mirası ile de gözde şehirlerden. Şehir farklı dönemlere ve medeniyetlere ait surlar, sarnıçlar, kilise ve camiler, yer altı şehirleri gibi çokça tarihi yapıya ev sahipliği yapmakta. Bunların başında da şüphesiz Ayasofya Cami yer almakta. Dünyanın bildiği tarihi bir miras olan Ayasofya, 1483 yaşında olup tarihi boyunca farklı dini inançlara mesken olmuş güzide bir mimari eser yapıdır.
1000 yıl boyunca Ayasofya’dan daha büyük ve gösterişli bir kilise yapılamamış ve Ayasofya Ortodoksluk patriğinin merkezi olarak imparatorların taç giyerek hükümdarlığını ilan ettiği bir tören yeri olarak da kullanılmıştır.
Yapının bir diğer önemli özelliği ise Ayasofya’nın yapıldığı yerde daha önce iki tane daha kilisenin bulunmasıdır. Bu da İstanbul’un ve Ayasofya’nın bulunduğu yerin Ortodokslar için ne kadar önemli olduğunu bizlere göstermektedir.
Mimarisi
İstanbul’da bulunan tarihin en eski ibadethanesi olması özelliğinin yanında en büyük ve eski kilisesi olarak günümüze kadar gelen mimari bir değer olan Ayasofya, zaman içinde tamamen ve kısmen kıyılmış; bulunduğu yerde 3 kez yeniden inşa edilmiş, defalarca tadilat geçirmiştir. Yapımı Constantin I ile başlayan ancak 360 yılında Constantin II tarafından tamamlanan yapı, tarih boyunca farklı mimarlar tarafından yapılıp yenilenmiştir. Kesin olmamakla birlikte Agnadiyos Ayasofya baş mimarı olarak bilinmektedir. Tüm yeniden yapıp ve tadilat süreçleri içinde ise; Mimar Rufinos ( 415 yılı ikinci Ayasofya), Miletli İsidoros-Trallesli Anthemius (532 yılı Ayasofya’sı ki günümüze bu hali ile gelmiştir.) İsidorus (558 yılı kubbe onarımı), Mimar Trdat (989 yılı kilise onarımı), Astras ve Peralta (onarım ve yenileme çalışması) yapının ayakta kalmasına hizmet vermiştir. Dünyaca ünlü Mimar Sinan da Ayasofya’ya katkı sağlamış ve fetih sonrası cami olarak kullanılması için mimari katkılarda bulunmuştur. Fossati Kardeşler ise en kapsamlı tadilat çalışması yapan mimarlar olarak bilinmektedir.
Ayasofya Camisi Hikayesi
Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan Ayasofya Camii 1500 yıl boyunda İstanbul\’un simgelerinden olmuştur. Ayasofya Hristiyanlığa ve İslamiyet’e de belli dönemlerde ev sahipliği yapılmıştır. Ayasofya\’ya ait pek çok farklı hikaye ve efsane dilden dile dolaşıyor. Bunlardan biri de Kapıların Tılsımıdır. Ayasofya\’da bulunan gösterişli kapılar 361 adet var. Bu kapılardan 101\’i ise diğerlerinden büyüktür. Aynı zamanda bu kapıların da tılsımlı olduğu rivayeti var. Kapılar ne zaman sayılsa fazladan mutlaka bir kapı çıkıyor.
Umarım sizler için faydalı bir içerik olmuştur. Yazılarımızdan anında haberdar olmak için kayıt olabilir, bizlere sosyal medya hesaplarımızdan ulaşabilirsiniz..
Diğer serilerimiz: Gezdim Gördüm, Seyahat Haberleri, Kamp, Bisiklet