Bimarhane (Darüşşifa) Amasya

Amasya’da İlhanlı Dönemi’nden günümüze ulaşan tek eserdir. Özellikle yapının ön cephesi sanat bakımından çok değerlidir. Sadece Amasya Bimarhanesi’ne mahsus bir özellik olarak kapı kilit taşında diz çökmüş vaziyette insan kabartması mevcuttur. 

Bu yazımızda sizlere Bimarhane (Darüşşifa) hakkında bilgi vermeye çalıştık. Umarım sıkılmadan okursunuz. Sosyal medya hesaplarımdan görüşlerinizi iletebilirsiniz. Haydi başlayalım.. :)

Bimarhaneye Ulaşım

Şehir merkezinde bulunmaktadır. Buraya toplu taşıma veya özel aracınız ile ulaşım sağlayabilirsiniz.

Bimarhane Hakkında

Şehzadeler Şehri Amasya’nın en görkemli yapılarından biri olan darüşşifa hakkında iki ayrı görüş vardır; Birincisi, İlhanlılar döneminde, İlhanlı hükümdarı Sultan Olcaytu Mehmed Han tarafından 1308-1309 yıllarında Anber bin Abdullah’a yaptırılmış olduğudur. İkincisi, Sultan Alaeddin Keykubad tarafından 1220’li yıllarda yapıldığı ve Amasya’ya hükmeden İlhanlılar döneminde de tamir edilip kitabe konulduğu yönündedir. Yeşilırmak kıyısındaki ticaretin yoğun yaşandığı Amasya şehrinde pekala Selçukluların böyle bir darüşşifa yaptırmış olması muhtemeldir.

Yeşilırmak’a paralel olarak uzanan Mehmetpaşa caddesi kenarında medrese plan şemasında inşa edilmiş olan Darüşşifanın portali üzerinde portal nişini üç yönde tek satır halinde dolanan Arapça kitabesinden, yapıyı 1308 yılında, İlhanlı hükümdarı Sultan Olcaytu Mehmed Han’ın karısı İlduş Hatun’un kölesi olan Anber bin Abdullah ile Anadolu Emiri Ahmed Bey’in inşa ettirdiği öğrenilmektedir. Ancak mimarı hakkında herhangi bir bilgi yoktur. Darüşşifanın günümüze ulaşmamış vakfiyesinin 1312 ‘de düzenlendiği de bilinmektedir.

Dikdörtgen bir avlu etrafında, uzun eksene paralel iki revak sırası ve bu revakların gerisinde çeşitli mekanlar yeralmış, giriş eyvanı ile karşısındaki ana eyvanla da yapı, avlulu iki eyvanlı bir şemaya sahip olmuştur. Ana eyvan sivri bir kemerle avluya açılmıştır. Üstü ise çatı-tonoz sistemiyle örtülmüştür. Ana eyvanın doğu duvarında iki yanı tuğla örgü söveli yüksek bir dikdörtgen pencere bulunur. Eyvanın iki yanında yeralan köşe mekanlarına, revaklara açılan yay kemerli birer kapı ile girilir. Enine dikdörtgen olan bu köşe mekanlarının üstü birer beşik tonozla örtülmüştür. Avlunun iki tarafındaki revaklar ise zar, mukarnaslı ve profilli olarak çeşitlilik gösteren başlıklara sahip sütunlara dayanan muntazam kesme taştan sivri kemerlerle meydana getirilmiştir. Üzeri düz taş bloklarla geçilerek örtülmüş revakların gerisinde yeralan uzun salonlar halindeki mekanlar yay kemerli üçer kapı ile revaklara açılır. Bu salonlar tuğladan sivri kemerlerin desteklediği uzun beşik tonozla kapatılmıştır. Bu kemerler beden duvarları içine yerleştirilmiş bingi taşlarına oturmakta ve mekanlar da mazgal pencerelerle dışa açılmaktadır.

Bimarhane Mimarisi

Mimari özellikleri bakımından yapı caddeye açılan batı cephesiyle abidevi etkisini günümüze kadar sürdürmüştür. Muntazam kesme taştan örülmüş bu cephe üstten ince profilli taş frizle sınırlanırken, üçte bir oranında daha yüksek ve taşkın olan portal, sahip olduğu plastik özelliğiyle cepheye hakim bir ifade yaratmaktadır. Fakat bu hakimiyet portalin iki tarafında yeralan büyük birer pencereyle sağlandığı gibi, bu cepheyi iki yandan sınırlayan silindirik köşe kuleleriyle dengelenerek simetrik bir ifade kazanmaktadır. Böylece binanın giriş cephesi, geleneksel Anadolu Selçuklu yapı özelliğinin bir ifadesi olmuştur. Doğu, batı ve kuzey cepheler ise gelişigüzel taşlarla örülmüş ve birer payanda ile desteklenerek orijinal durumları kaybolmuş biçimde günümüze kadar gelebilmiştir.

Darüşşifanın avlu cephesi ise çeşitlilik gösteren sütunlar ve başlıkları üzerinde yükselen sivri kemerli revaklar, muntazam kesme taştan eyvan kemerleri ve taş yüzeylerle dikey hatların hakim olduğu izlenimini vermektedir. Yapıda dış cephe tezyinatı olarak başlıca süsleme unsuru , taş işçiliğin ifadelendirdiği portal ve iki yanında yeralan iki dikdörtgen penceredir. Darüşşifanın portal ve avlu cephesini oluşturan unsurlarda bütünüyle muntazam kesme taş kullanılmıştır. Sütunlar ve sütun başlıkları taştandır. Dış duvarlar ve tonoz örtülerde muntazam olmayan taş örgü görülürken, açılmayı önleyici tonoz kemerlerinde tuğla örgü mevcuttur.

Her bir sütun ve sütun başlığı birbirinden farklıdır. Sütunlar dahil tamamı devşirme taşlardan yapılmış ve değişik medeniyetlerin izlerini saklamıştır. (Bizans, roma, yunan vb.) Kitabede de belirtildiği gibi yapı darüşşifa olarak genel anlamda bir hastahane fonksiyonuna sahipti. Yapının bimarhane olarak tanınması, burada sadece akıl hastalarının bulunduğu düşüncesinden kaynaklanmıştır. Darüşşifa başlangıçta olduğu gibi sonraları da uzun süre bir tıbbi müessese halinde çalışmıştır.

Cerrahiyye-i İlhaniyye müellifi Sabuncuoğlu Şerefeddin Ali’nin burada hekimlik ve cerrahlık yaptığı, aynı müellifin Mücerrebname adlı eserinden öğrenilmektedir. Bugün restore edilmiş ve çevresinde yeşil alan düzenlemesi yapılmış durumda olan bina halkın ziyaretine açık tutulmaktadır.

Umarım yazımızdan keyif almışsınızdır.

Trendyol’dan güvenilir ve fiyat olarak uygun tavsiye ettiğimiz ürünler. (İlgili kategorinin üstüne tıklamanız yeterli 🙂

“Olmazsa Olmaz Uygun Fiyatlı Kamp Ürünleri” #isbirligi

“Yaz Sezonu Ucuz Çadır Önerileri” #isbirligi

“Kampta Kullanışlı Mutfak Ürünleri” #isbirligi

“Kullanışlı Bisiklet Aksesuarları Tavsiyeleri (50 Ürün)” #isbirligi

Sitemizde bisiklet, kamp alanları, seyahat, seyahat haberleri ve birçok içerik yayınlıyoruz. Sitemize kayıt olarak yazılarımızdan anında haberdar olabilirsiniz.

Diğer serilerimiz: Gezdim Gördüm, Seyahat Haberleri, Kamp, Yöre Yöre Lezzetler.

Sosyal medya hesaplarımızdan görüş ve önerilerinizi iletebilirsiniz.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık