Bir zamanlar Himalaya, Butan efsanesi olarak bildiğimiz kutsal ve ulusal çiçek, hayatta ender bulabileceğiniz bir türdür. Yeti canavarının hemşerisi olan bu çiçekle karşılaşan BBC yazarlarından Neelima Vallangi aktarıyor.
Açık bir günde durduğum yerin efsane bir manzarası vardır. Örneğin Butan\’ın ikinci en yüksek zirvesini görür. Ayrıca ülkenin en kutsal yerlerinden birini içinde barındırır. İşte tüm bu Jomolhari Sıradağları’nı, durduğum yerden görebilirim. Ancak o öğleden sonra pek bunlara erişemedim. Çünkü soğuk ve kasvetli bir Haziran günüydü. Görebildiğim tek şey kör edici bir sis ve gri gökyüzü idi.
Batı Butan\’da 3780 metre yüksekliğindeki Chele La dağ geçidindeydim. Rehberim Raj Lama da yanımdaydı. Uğursuz muson havasına rağmen, daha iyi bir manzara elde etmek için beni başka bir patikaya yolladı. Ben tabiki onu dinlemedim. Sürekli farklı farklı patikaları keşfe çıktım. Sürekli çekişmenin bir avantajı vardı: Beni dünyadaki en nadir çiçeklerden birine götürdü.
MAVİ HİMALAYA GELİNCİĞİ (BLUE YET?)
Butan’ın ulusal çiçeği, Meconopsis Grandis veya popüler adıyla Mavi Himalaya Gelinciğidir. O kadar büyüleyici bir mavi çiçektir ki, anında dikkatleri üzerine çeker. Yüksek rakımlı bir ortamda sadece ağaç çizgisinin üzerinde yetişir. 500m ila 4500m, Mayıs sonundan Temmuz ayına kadar muson döneminde sadece bir kez çiçek açar. Ardından tohumlarını dağıtır ve ölür.
Bu çiçeklenme o kadar nadirdir ki, bir zamanlar Yeti gibi bir Himalaya efsanesi olduğunu düşünüyorlardı. Butan\’daki varlığını ancak 1933\’te botanikçi George Sherriff doğruladı. Ayrıca bugüne kadar, Himalayaların hayaleti olan kar leoparına benzer bir entrika da yayar.
Patika boyunca yürürken, birden cüce orman gülü çalılarının üzerinde büyüyen turuncu ve sarı renkli çan şeklindeki çiçeklerin bolluğunu fark ettim. Kendimi, tüm eğimi çevreleyen yüzlerce çalılıktan incelikle sarkan binlerce aynı çiçeğe bakarken buldum. Bakışımı orman güllerinden başka yöne çevirdiğimde sarı, beyaz ve mor renkli canlı patlamalar dikkatimi çekti: Bir çuha çiçeği yamacına girmiştim. Sağımda piptanthus parlak sarı rengiyle gökyüzüne tezat oluşturuyordu. Butan\’a geldiğimizden beri ilk kez, ülkenin çiçek çeşitliliğinin zenginliği ortadaydı. Elbette, topraklarının %60\’ını doğa rezervleri olarak ayıran bir Himalaya Krallığı\’ndan daha azını beklememeliydim.
Her zaman kır çiçeklerinin ateşli bir hayranı oldum. Bana göre çiçekler, doğanın vahşi zarafetinin somut bir örneğidir. Ayrıca bana rengarenk çiçeklerle kaplı çayırlarla dolu çocukluk hayallerimi hatırlatıyor. Bu hayalde kayboldum. Bu hassas güzelliklerden hiçbirini ezmeden hafifçe yürüdüm. Ta ki parlak bir mavilik beni izlerimde durdurana dek.
Kır çiçekleri arasında kalın bir çalı altında gizlenmiş bir şey vardı. Kehribar çekirdekli, göz kamaştıracak kadar büyük, gök mavisi bir çiçek vardı. 60 cm uzunluğundaki ince yeşil bir saptan zarif bir şekilde sarkıyordu. Kırılgan güzelliği ve beklenmedik tonu beni ürküttü. Mavi, parlak güneşli bir günde öğleden sonra ortaya çıkan Himalaya seması kadar derindi. Etrafta en az 10 tane daha böyle çiçek vardı. Bazıları taze ve diğerleri daha solmuştu. Fakat yaprakların rengi hepsinde çarpıcıydı.
MİSTİK BİR ENDERLİK
O akşamın ilerleyen saatlerinde, Chele La\’nın diğer tarafındaki Haa Vadisi\’ne vardık. Orada çiçeği okudum ve önemini öğrendim. Vahşi doğada bir Himalaya Mavi Gelincik görmek çok uğurlu ve nadir gerçekleşen bir olaymış.
Rehberimle yaptığım tuhaf tartışmalar ve beni doğru zamanda o konuma düşüren koşullar gözümün önünden geçti. Bütün bu olaylar gülümsememe sebep oldu. Efsanevi Mavi Himalaya Gelinciği\’ni mistisizmle dolu bir ülkede buldum.
Umarız yazımızdan keyif almışsınızdır.
Sitemizde bisiklet, kamp alanları, seyahat, seyahat haberleri ve birçok içerik yayınlıyoruz. Sitemize kayıt olarak yazılarımızdan anında haberdar olabilirsiniz.
Diğer serilerimiz: Gezdim Gördüm, Seyahat Haberleri, Kamp, Yöre Yöre Lezzetler.
Sosyal medya hesaplarımızdan görüş ve önerilerinizi iletebilirsiniz.