Odessa her zaman bir ziyaret şehri olmuştur. Acı dolu geçmişine rağmen (bazıları sebep olarak da bunu gösteriyor) bu Karadeniz limanı zengin bir mizah anlayışına sahiptir.
ODESSA’DA BİR GÜNDE YAPILACAKLAR
Odessa, büyük Avrupa şehirlerinin sınırsız gezi potansiyeline sahip değildir fakat sakinleşmek için harika bir tercihtir. Bunu yapmak için deparklarından daha iyi bir yer yoktur. Bakımlı yeşil alanlarının miktarı sizi çok şaşırtacaktır. Sadece City Garden insanları bile kelimelere dökülemeyecek kadar harikadır.
Belki de Avrupa’nın her yerinden ve ötesinden gelen insanlarla bir ilgisi var ya da Ukrayna’nın en sıcak yerlerinden biri. İsmi özgünlükten yoksun olmasına rağmen bu küçük ama hareketli merkez park, biraz keyifli bir ürperti hissi yaratıyordu. Şehir merkezindeki bir başka yeşil alan seçeneği de katedrale bitişik olan Preobrazhensky Parkı’dır.
Ama gerçekten Paris tarzında bir gezintiye çıkmak istiyorsanız, Prymorskyi Bulvarı’ndan daha uzağa gitmeyin. Bir dakika içinde, çocuklarını utandıran hevesli bir Süpermen kostümü giymiş babayı ve birkaç adım ötede kürkler, silindir şapkalar ve bastonlarla süslenmiş bir çift görebilirsiniz. Bulvar sizi doğrudan Potemkin Merdivenlerine götürecek, o merdivenlere bakarken sembolik önemine de dikkat etmeyi unutmayın.
Gezginler için bir şehrin turist potansiyelini yaratan veya kıran şey, yürünebilirliğidir.Odessa size tam da bunu sunar. Merkez çok yoğun ve temizdir. Ana caddeden biraz inip daha fazla yerleşim alanına gitmek aynı derecede büyüleyicidir. Beaten yolu dışında da 24 saat açık olan merkez postane var. Devasa bir sovyet binası. Hiç böyle bir postane görmemişsinizdir. Ortalama turist güzergahında olmasa da durmaya değer. Dahası, sürekli işlek limanın yakınında bile dolaşmayı çok keyifli ve rahatlatıcı bulacaksınız. Bu bölge de şehir merkezi kadar turistik değil. Yine deOdessa hakkında harika olan şey, henüz pek çok gezginin radarında olmamasıdır.
Peki ya akşam? Odessa Ulusal Akademik Opera ve Bale Tiyatrosu olarak bilinen güzel İtalyan barok / Fransız rokoko opera binasında bir gece geçirin. Evet opera! Sıradan bir Rus / Sovyet şehrinde tipik olarak bulacağınız şeyden çok uzak (Novosibirsk’in dev opera binasını düşünün) olan bu küçük şaheser, on dokuzuncu yüzyılda orta ve doğu Avrupa’da sayısız opera binası tasarlayan mimar Fellner & Helmer’ın eseridir.
ODESSA’YA NEDEN SEYAHAT ETMELİSİNİZ?
Odessa yılın her zamanında mükemmel bir kaçış noktasıdır. Kolayca erişilebilir zevklerini yavaş yavaş keşfetmenin büyüsü tartışılamaz. Yapılacaklar listesi bir an bile sıkılamayacak kadar kalabalık, ancak bunaltıcı olacak kadar da kaos içinde değil.
İnsanlar çok arkadaş canlısı. Muhtemelen Doğu Avrupa’nın her yerinde durum böyle değil. Bu yüzden, bir sürü başka kültürle harmanlanmış harika bir Doğu Avrupa tadı istiyorsanız, Odessa kesinlikle tam size göre.
Bizimle diğer haberlere ve içeriklere pedallamak için kaydolmayı ve sosyal medya hesaplarımızı takip etmeyi unutmayın!