Edirnekapı Üstüne Şiir
İstanbul dediler mi benim aklıma,
Vaiz sokağı gelir hemen.
Edirnekapı gelir, evimiz gelir
Köşebaşında duran bir güzel kız gelir.
Biletçi zili çeker, tramvay durur
Bir manav, bir meyhane, iki akasya
Kumrular geçer kilisenin çan kulesinden
Beyaz bulutlar geçer…
Burası Hasan Efendinin kahvesi Edirnekapıda,
Bu taşçı Kemal, çocukluk arkadaşım.
Bulutu Haliçten, rüzgarı Boğaz’dan
Bir baygın gün içindeyiz, yazdan.
“Dört cıhar, sebayidü, pencüse
Akşam olur, güneş batar nerdeyse.”
Pırıl pırıl aşk içinde Mihrimah Sultan Camii
Eyüpten vapur düdüğü,
Yenikapıdan tren sesi.
Kalkarız ağır ağır kahveden
Ben, Kemal, Kemalin eniştesi…
Vaiz sokağına gelir eve varırım
Kapıya iki üç defa vururum
Karım kapıyı açar, çocuklar koşuşur
Ekmeğimiz var, yemeğimiz var
Yemeğe iştahımız var.
Oturur yemek yeriz cümbür cemaat
Alnımızın terinden, elimizin emeğinden
Etrafa yayılınca makarnanın buğusu,
Bize ne elalemin on türlü yemeğinden…
Alır karımı gezmeğe götürürüm
Bir dolmuşa bineriz Edirnekapıdan.
Sultanahmette atkestanelerinin en güzeli
Elli kuruş verir, cambaza gireriz.
İstanbul bizim memleket, yaşımız yirmibeş
Basmayı da, ipeği de aşkla giyeriz.
Yenicami önünden güvercinler uçan
Mavnalar, takalar, koca koca gemiler,
Köprüden günde kimbilir kaç insan geçer
Denizde balıklar güzel, havada kuşlar
Bir gülüşü karımın, sevdamı yeniler.
Denizlerin kumuyum, balıkların puluyum
Adım Turgut, kendim İstanbulluyum
Ben Allahın bir sevdalı kuluyum
Üsküdara geçerken bir yağmur almadı ama
Bir güzel yaz günü Kadıköy vapurunda
Japone kollu bir kız aklımı aldı.
Bakıştık, gülüştük, hoşlandık
Derken o yoluna gitti, ben evime…
Bizim ev iki oda, bir sofa
Evsahibi ayda yetmiş lira alır.
Kapıda atnalından, sarmısaktan bir nazarlık
Önümüzde kaleler, arkası mezarlık.
Gün olur çoluk çocuğunla bir bakarsınız
Güzelim Vaiz Sokağında benim de
Ferah, aydınlık bir evim olur.
Bir büyük radyo da alır, yerleşirim
Geçerim pencereye akşamüstleri.
Boy boy sardunyalar, fesleğenler,
Boy boy bulutlar karşımda.
Saçağımızda bir kırlangıç yuva yapmış.
Ahmet Efendi geçer, selam veririm
Bakkal İbrahim selam verir, alırım.
Fesleğenler kokar, sardunyalar kızarır
İstanbul sereserpe önümde geceye karşı
Gemilerden, fabrikalardan düdükler
Şimdi bir tren kalkar Sirkeciden bilirim.
Alacakaranlıkta kıpır kıpır gölgeler
Sesler gelir yakın sinema bahçesinden
Bir hoş olurum.
Turgut Uyar
İkinci Yeni şiir akımının üç atlısından biri olan şair Turgut Uyar, 4 Ağustos 1927’de Ankara’da doğdu. Harita binbaşısı bir babanın 5 çocuğundan dördüncüsü olan şair, ”Edirnekapı Üstüne Şiir’inde: Vaiz sokağı, Edirnekapı, Kariye (Chora Kilisesi) Camii ve Mihrimah Sultan Camii’nden bahseder. Edirnekapı, Turgut Uyar’ın hayatında, çocukluğu, gençliği, ilk aşkı ve evlilik döneminin geçtiği geniş bir zaman dilimini kapsar.
Bu yazımızda Edirnekapı Üstüne Şiir’inde geçen mekânları sizlerin gezmesi için inceleyeceğiz.
Vaiz sokağı:
İstanbul Fatih’te Dervişali Mahallesi’nde bulunan sokaktır. Vaiz Sokağı’nda 40 hane vardır. Maalesef Turgut Uyar’ın evi korunamamıştır.
Turgut Uyar, “Vaiz Sokak” adlı yazısında, Edirnekapı’yı anlatır; şöyle der: “Kapıdan girince, ilk sokak kale boyu, onun bir altı, Vaiz Sokağı. Kiliseyle başlardı Vaiz Sokağı, Kömürcü Edâ Hanımın dükkânıyle biterdi. Çevrenin parke döşeli tek sokağı. Kariye Camii’ne giden tek yoldu çünkü. O zaman ‘seyyah’ olan turistler gelirdi Kariye Camii’ne, mozaikleri için.”
Edirnekapı:
İstanbul’da yaşayan ya da İstanbul dışından gelen yerli yabancı hemen herkes Edirnekapı adını duymuştur. Edirnekapı, İstanbul’un Avrupa yakasında yer alan Fatih ilçesine bağlıdır. Edirnekapı; Fatih ve Eyüp Sultan ilçeleri arasında bir semttir. Merkezi bir semt olduğu için ulaşım açısından sıkıntı yaşanmaz.
Bizans’tan beri önemli bir semt olan Edirnekapı, şehrin ilk kapılarından biridir. İstanbul’a gelen herkes kente buradan giriş yapardı.
Edirnekapı semtine gidebilmek için T4 tramvayı, M1B metrosu, otobüs hatlarıyla 31E, 32, 36B, 41AT, 41ST, 500L, 500T nolu hatları kullanarak gidebilirler.
Kariye (Chora Kilisesi) Camii:
Kariye Cami, Doğu Roma İmparatorluğu döneminde İsa’ya adanmış bir kilise yapısıdır. Kiliseye, surların dışında yer alması nedeniyle Grekçe kent dışı, kırsal alan anlamına gelen Chora ismi verilmiştir. Kariye, bu ismin Türkçeleştirilmiş halidir.
Yapı, 6. yüzyılda İmparator Justiniaus tarafından (527-565) inşa ettirilmiştir.
Chora Kilisesi, 1511 yılında II.Bayezid’in sadrazamı Atik Ali Paşa tarafından minare ve mihrap eklenerek camiye dönüştürülmüştür. 1945 yılında müzeye dönüştürülmüştür. Kariye Müzesi, 20 Ağustos 2020 tarih ve 2840 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla tekrar camiye dönüştürülmüştür.
Kariye Camii, Fatih ilçesi Edirnekapı otobüs durağından yürüme mesafesindedir. Ayrıca, Anadolu yakasından Metrobüs ile geldiğinizde Edirnekapı durağında inerek, Seyrantepe, Topkapı, Kadıkoy, Levent, Beyazıt, Mecidiyeköy ve Taksim’den kalkan ve Edirnekapı’dan geçen İETT otobüslerine binerek Kariye Camii’ne ulaşabilirsiniz.
Mihrimah Sultan Camii
Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan külliye, Fatih Edirnekapı’da Fevzi Paşa Caddesi üzerinde yer alır. Yapımı 1562 – 1565 yılları arasıdır. Külliye içinde; cami, medrese, sıbyan mektebi, türbe, hamam ve çarşı bulunur.
Camiinin yapım hikayesinin özeti: Mihrimah, Farsça ’da “Ay ve Güneş” demektir. Mihrimah Sultan, 17 yaşına geldiğinde evlendirilmek istenmiştir. Taliplerinden biri Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa, diğeri de Mimar Sinan’dır. Ancak Mihrimah Sultan, Mimar Sinan’a verilmez, o da aşkını sanatına döker.
Mihrimah sultan Camii’ne Nisan ve Mayıs aylarında Bayezid yangın kulesinden veya çevredeki yüksek bir yerden bakıldığı zaman caminin iki minaresi arasında güneşin doğuşu ve akşam ayın doğuşu izlenebilmektedir.