DANİMARKA’DA YILIN SÖZCÜĞÜNÜ KORONA BELİRLEDİ
0

Topluluk ruhu” veya “Sosyal zihniyet” olarak tercüme edilen Samfundssind, koronavirüs krizinin moda sözcüğü haline geldi. Koronayla mücadelede ölü sayısının halen 700’ün altında olmasında da bu sözcüğün hayli etkisi var. Yerel halkta dışarıdan gelen ziyaretçilerin neredeyse kokusunu duyacağı bir güven ve birlik mevcut.

“SAMFUNDSSIND” VE ZAFER YOLCULUĞU

Her yılın sonuna doğru Dansk Sprognævn (Danimarka Dil Konseyi) ve P1 radyo istasyonu Danimarka’nın yılın kelimesini seçer. Zamanın ruh halini kaçınılmaz olarak yakalayan önceki kazananlar, 2019\’da klimatosse (“iklim aptalı”) ve 2018\’de hvidvask’ı (“kara para aklama”) içeriyor.

2020’nin başlığının ilk yarışmacılarından biri, Danimarka Dil Konseyi’nin “toplumun endişesini kişinin kendi çıkarlarından daha yükseğe koyması” olarak tanımladığı samfundssind\’dir. Daha hafif bir şekilde “topluluk ruhu” veya “sosyal zihniyet” olarak çevrilen samfundssind, koronavirüs krizinin moda sözcüğü haline geldi: Danimarka haberlerinden oluşan bir veri tabanında arama yaparak dil konseyi, “samfundssind” kullanımının Şubat’ta sadece 23’den Mart’ta 2.855’e yükseldiğini tespit etti.

DANİMARKA’NIN TOPLULUK RUHU ZEMİNİ

Danimarka Dil Konseyi’nde kıdemli araştırmacı olan Eva Skafte Jensen Danimarka\’da güçlü bir topluluk ruhu geleneği olduğunu söylüyor. 19. yüzyılda bu, kırsal kesimdeki insanların ortak hedeflere odaklanan andelsbevægelsen’i (kooperatifler) kurma biçiminde görüldü.

Mandıra çiftçileri ortaklaşa sahip olunan mandıraları finanse etmek için ekip oluşturacaklardı. Çiftçiler ve diğer ülke insanları ise tüketici kooperatifleri oluşturacak, böylece özel bakkal tüccarlarının tekelini atlatacaklardı. Bu fikir aynı zamanda işçi hareketlerine de getirildi ve güçlü sendikalar inşa etmeye de yardımcı oldu.

Ayrıca, kırsal kesimdeki insanlara iyi bir vatandaşlık içinde yaygın bir eğitim vermeyi amaçlayan ve bugün hala var olan højskole\’nin (halk okulları) 19. yüzyılda kurulması da bununla bağlantılı. Halk okulları, kooperatifler ve işçi hareketi ile olan bu ilişki, Jensen’e göre “Bir araya gelen insanlar bireyden daha fazlasını başardığında bu, samfundssind’in 2020 moda sözcüğü haline gelmesine de yardımcı oldu.” Şimdiki başbakan da bu zemini kullanarak halkı diri tuttu.

Krizin başlarında, Başbakan Mette Frederiksen doğrudan Danimarkalıların samfundssind’ine başvurdu. 11 Mart’ta ülke karantinaya alınırken düzenlediği basın toplantısında “Mesafemizi koruyarak birlikte durmalıyız!” dedi.

Avrupa\’da bunu yapan ilklerden biri olan Frederiksen, “Topluluk ruhuna ihtiyacımız var. Yardıma ihtiyacımız var. Şimdiye kadar Danimarka’da sahip olduğumuz şeyin tam olarak bu olduğunu gösteren herkese teşekkür etmek istiyorum. ” diyerek noktayı koydu.

Danimarkalılar coşkuyla karşılık verdi. Özel şirketler, Lego fabrikaları, evsiz barınakları için ücretsiz kurslar ve daha nicesi. Herkes elinden gelenin fazlasını yaptı ve birlik kelimesinin vücut bulmuş hali oldular. Fakat belki de en önemlisi, sıradan insanların kurallara uyarak topluluk ruhu göstermesiydi.

Daha duyurudan sonraki sabah, tedbirlerin yürürlüğe girmesinden dört gün önce gündüz bakım evlerinin ve okulların boşaltıldığını gözlemleyerek, Doçent David Olagnier ve Aarhus Üniversitesi Biyotıp bölümünden Profesör Trine H. Mogensen, bunun “Danimarkalıların toplumları için güçlü bir sosyal sorumluluk duygusuna sahip olduklarını” gösterdiğini yazdı.

GÜVEN KOKULU DANiMARKA

Olagnier ve Mogensen “Danimarka, güvenin her şeyi düzenlediği bir ülkedir.” açıklamasında bulundular. Bu öylece söylenmiş bir şey değildi.

Danimarka\’ya gelen pek çok ziyaretçi, başka yerde nadiren görülen bir güven düzeyine tanık olduklarına dikkat çekiyor. Örneğin, yazın kırsal alanlarda araba sürerken, büyük olasılıkla yalnızca ödeme almak için bir dürüstlük kutusu ile çiftlik ürünleri satan gözetimsiz yol kenarı tezgahları göreceksiniz. Bu da nadir değil.

Restoranların veya kafelerin önüne park etmiş uyuyan bebeklerin bulunduğu bebek arabalarını görmek: 1997\’de Danimarkalı bir kadının bebeğini restoranın dışında bıraktığı için New York\’a yaptığı ziyaret sırasında tutuklandığı yaygın bir hikaye, bu kültür çatışmasını gösteriyor.

Danimarka\’da ebeveynlerin çocukları gözetimsiz bırakabilmesinin kolaylığı, vatandaşları için daha az endişeli olan bir toplumun ürünüdür. 2016 yılında Kültür Bakanlığı, ülkenin resmi değerlerine karar vermek için halk oylaması yaptı: güven en önemli değerlerden biri olarak belirlendi.

Bakanlık, “Danimarka güven kültürü, kendi vatandaşlarının ve kamu kurumlarının güvenilir olduğu beklentisine dayanmaktadır.” dedi.

BU GÜVEN EKONOMiYi NASIL ETKiLiYOR?

Başka bir yerden Danimarka’ya yerleşen insanlar, Danimarka\’daki sosyal güvenin en açık örneklerinden biri olan inanılmaz vergi oranlarını çabucak öğrenirler.

Danimarka’da ikamet edenler, herkesin adil payını ödediğinde, vergi parasının ortak sosyal fayda için iyi bir şekilde kullanılacağına güven duyarak Dünya’nın en yüksek vergilerini kabul ediyor (evrensel sağlık hizmetleri, ücretsiz üniversite eğitimi ve cömert anne ve baba izni vb.). Herkese iyi bakılan bir kültür, güveni ve hepsinin bir arada olma duygusunu besler. Eşitlik duygusu da önemlidir. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü\’ne (OECD) göre Danimarka, dünyadaki en düşük gelir eşitsizliği düzeylerinden birine sahip. Sønderskov ve Dinesen bu durumu şöyle açıklıyor: “Ekonomik olarak daha eşit toplumlardaki vatandaşlar da daha yüksek düzeyde güvene sahip olma eğilimindedir. Bu, vatandaşlar arasında daha güçlü bir topluluk duygusu da uyandırmaktadır. 

NASIL YETiŞİYOR BU ÖRNEK VATANDAŞLAR?

Vergiler yoluyla büyük ölçüde sübvanse edilen Danimarka kreşleri, yaşamın erken dönemlerinde sosyal düşünceleri geliştirir. “Danimarka\’da Nasıl Yaşanır?” ve “Danimarka’da Nasıl Çalışılır?” kitaplarının yazarı Kay Xander Mellish, “Danimarka\’da hemen hemen herkes kamu kreşine gidiyor” diyor. Hatta Geleceğin Kral XI. Christian’ı olan Prens Christian bile halka açık kreşe katılmıştır.

Danimarka’da doğan her çocuğa altı aydan altı yaşına kadar kreşte oyun oynamaya ve sosyalleşmeye önem veren bir yer garanti edilir ve örgün eğitim sekiz veya dokuz yaşına kadar başlamaz.

“Herkese iyi bakıldığı bir kültür, güveni ve hepsinin bir arada olma duygusunu besler.” Mellish şöyle anlatıyor: “İlk birkaç yıl içinde çocuklar bir toplum olarak işlev görmenin temel kurallarını öğrenirler. Öğle yemeğinde bir masaya oturmayı, servis sırası kendilerine gelene kadar beklemeyi ve kendilerini beslemeyi öğrenirler. Çocuklar zamanlarının çoğunu kendi oyunları için kurallar oluşturdukları serbest oyun alanında geçirirler. Personeller oyunlara karışmazlar. Dolayısıyla çocukların kendi gruplarını oluşturmalarına ve kendi başlarına nasıl çalışacaklarını öğrenmelerine izin verirler.”

BİRLİK OLMA ETKİNLİĞİ: MORGENSANG

Yaz ortası veya Noel zamanı ziyaret eden herkesin iyi bildiği gibi Çarşamba sabahları canlısı Kopenhag Merkez Kütüphanesi’nde olmak üzere her yaştan Danimarkalı için birlikte şarkı söylemek hayatın büyük bir parçasıdır. Morgensang, ortak sabah şarkısı, özellikle zorlu zamanlarda teşvik ettiği birliktelik ve dayanışma duygusuyla sevilir ve bu da nedenini açıklar.

Karantina sırasında, ülkenin beşte biri, her gün televizyonda yayınlanan ortak bir şarkıda orkestra şefi Philip Faber’e katılmak için ayarlandı.

DANiMARKA’DA SON DURUM

Danimarka, Avrupa\’da okulları ve kreşleri Nisan ayı ortasında yeniden açan ilk ülke oldu. Danimarka’da ölüm, bugün hala 700’ün altındadır ve sonbaharın başlarında yaşanan dalgalanmaya rağmen enfeksiyon oranları nispeten düşük kalmaktadır. Ülkenin toplumu kişisel çıkar yerine koyma geleneği, toplumu bireyden daha güçlü görme, onun gücü olmuş gibi görünüyor.

Bizimle diğer haberlere ve içeriklere pedallamak için kaydolmayı ve sosyal medya hesaplarımızı takip etmeyi unutmayın!

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım
İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.