Video Editörlüğünü yaptığım; Demirci kaymakamı İbrahim Ethem Bey’in yazdığı günlüklerden oluşan Demirci Akıncıları Kitabından derlediğimiz Demirci Akıncıları belgeselinin metin hali her cuma yayında olacak. Dokuz bölümden oluşan proje 23 Nisan 2021’de başladı. Her Cuma birer bölüm olacak şekilde Youtube Beş TV kanalında yayında olacak. Eski türkçe olduğu için bu sitede de yazı versiyonu yayınlanacak.
Saat sekiz buçukta hareket ettik. Hava zemheri (karakış) olduğu halde tesadüfen iyiydi. Yalnız tepeye çıktığımız vakit, bir parça yağmur yağar gibi oldu. Fakat yine açıldı. 23 Aralık 1920 Perşembe günü alaturka saat 12’de Demirci’ye muvasalat olundu. (varıldı)
Kasaba kenarında birçok karşılayıcılar var. Bu meyanda (alan, yer) bizim eski ahibbadan (dost) Beyliklerli Mehmet Ağa’da mevcut idi. Beni evine davet etti hükümete gittik, yektiriğimiz ile tanıştık ve Bade-i Kuaiyiseyyare’den Demirci ve Havaresi Kumandanı Dr. Fazıl Bey’in karargahına gittik. Yemek yedikten sonra Mehmet Ağa’nın odasına geldik orada eskiden yanımda jandarma olan Ankaralı Hüseyin ile, bir Bardakçılı Muhacirden Sındırgı’da bulunan düşman hakkında oldukça izahat (açıklama) aldım. Ferdası cuma olmasına rağmen hükümete gittik ve Kaymakam Sabık Hatem-i Bey’den bazı evrak teslim aldım. 25 Aralık 1920 Cumartesi günü işe mübaşerat (Bir işe girişmek) ve memurinin tebligatını (evrak) kabul ettim.
Demirci şehri Akhisar’dan Uşağ’a kadar devam eden, silsileyi cibali (sıra dağlar) şark eteklerinde ve kır bir arazide 3-4 burun üzerinde kayın, sokakları inişli yokuşlu dar eski bir kasabadır. Havası ve suyu gayet güzeldir bilhassa kasaba civarında Sıtma Pınarı denilen su fevkalâde güzeldir.
Demirci kasabasının evvelce bildiğimden fazla değişmiş gördüm. Çünkü 2-3 mahallesi kamilen (eksiksiz olarak) yanmış ve 2 defa büyük muharebeleri sahne olduğu için pek ziyade zarar görmüştür. 3000 haneyi ve 15 mahalleyi ihtiva (İçinde bulundurmak) eden kasabanın 124 köyü ve 33.000 nüfusu vardır. Kasaba da 12 minareli cami ve 7-8 tane de mescit vardır. Bunlardan Eski Camii pek güzeldir. Camide olan halı yekpare (tek parçadan meydana gelen) ve pek mükemmel olup herkese bir yer tefrik edilmek suretiyle dokunmuştur. Hükümet konağı mükemmel olup odaları halı ile tefriş edilmiş yalnız avlusu biraz dardır.
En mühim sanayi halıcılıktır. Memlekette 450 kadar tezgah vardır. Her birinde 5-6 amele işliyor, yevmiye 15-30 kuruş arasındadır. Halı daima murabba itibariyle arşın hesabıdır ve her arşın şimdilik 250 kuruştan 6 liraya kadar satılabilir. Beher arşın 1 okka 50 veyahut 100 dirhem itibarındadır fakat halı işi daima İzmir ile cereyan ettiğinden şimdilik durgundur. Memlekette bağcılık evvelce pek ziyade idiyse de filoksera hastalığı bağları mahvetmiştir. Yalnız burada bilinmeyen ve arzu edilmeyen tütüncülük. Tür birkaç kimse tütüne ehemmiyet veriyor ise de iyi bir usta yoktur onun için Sındırgı’dan getirmek ve tütüncüğü memlekette uyandırmak lazımdır. Zira bu memleketin medarı maişetı (dayanak) halıcılık bağcılık tütüncülük ve palamutçuluk olabilir. Aksi takdirde tehlikeyi maişet muhakkaktır.
Videoyu yazıya çevirdiği için Alperen Yaraş’a teşekkür ediyoruz.