İbrahim Ethem Bey’in yazdığı günlüklerden oluşan Demirci Akıncıları Kitabından derlediğimiz Demirci Akıncıları belgeselinin metin hali her cuma yayında olacak. Dokuz bölümden oluşan projenin üçüncü bölümü 7 Mayıs 2021’de yayınlandı. Her Cuma birer bölüm olacak şekilde Youtube Beş TV kanalında yayında olacak. Eski türkçe olduğu için bu sitede de yazı versiyonu yayınlanacak.
6 Ağustos 1921 Cumartesi günü düşman Demirci’ye 2 saati mesafeye tekerrur etmiş (yeniden gelmiş) bir vaziyetteydi. 2 saat devam eden müzakere de cephanenin azlığı, Ordu’nun Sakarya’ya ricati (geri çekilmek) ile vaziyetin Ümit edilmeyen bir şekilde tezahürü (ortaya çıkma) kasabanın yanması ve ahalinin katliamı ihtimalleri gibi ahval-i nazara (Şu andaki hâl) dikkate alınarak, bila harp hemen Demirci’nin tahliyesine karar verildi.
At başına kumandası gecenin pek derin olan sükunetini (durgunluk) ihlal ettiğinden, fevkalâde bir telaş ve gürültü başladı. Herkes birbiriyle helalleşiyor, kucaklaşıyor, hıçkırıklarla ağlaşıyorlardı. Pehlivan Ağa, Halil Efe, Hacı Veli ve bazı efrat ailelerini beraber getirmeye mecbur olduğundan bunlara birer kat erkek elbisesi ve birer tüfek verildi. Yolda korkmamaları, gürültü etmemeleri ve aksi takdirde cezaları kurşun olduğu tebliğ edilerek onlar da sevk edildi kimsesiz öksüz kalan, saf ve samimi Demirci ailesine.
Talihi harp bizi bu akşam Demirci’yi terke mecbur ediyor. Binaenaleyh şimdi kasabayı geçici olarak tahliye ediyorum. Geçici olarak diyorum buna emin olunuz, çünkü bu memleket bu topraklar bizimdir ve daima bizim kalacaktır. Pek kısa zamanda ordumuz taarruza geçecek ve sizleri düşman işgalinden kurtaracaktır. Şunu da söyleyeyim ki hiçbir zaman kaza hududunda uzaklaşılmayacak ve daima kazam olmak itibariyle bu havale tecessüs edilecektir. Pek vahim ve müşkül zamanlarda kazanız da bulundum. İnkılabaatın bütün şamatalı Safaatını beraber yaşadık. Muhterem ahaliden gördüğüm şey: Samimiyet, iffet ve hüsnüniyet ile selabeti ahlakiyedir. Yine bu vesatiri ihtimayeyi muhafaza etmenizi, yektiirinizi himaye eyleminizi ve muzafferyeti katiye’ye büyük bir itimadı kalp ile emin olmanızı, rica ve cümlenize veda ederek sizleri Allah’a emanet eylerim. 6 Ağustos 1921’de sizin için dağlara çekilen kaymakamınız: “İbrahim Ethem”
Akıncılar Yemini
Ey arkadaşlar! Sizinle burada; Yağcı Dağı’nın bu tenha ve sakin yaylalarında açıkça görüşelim ve dertleşelim. Pekala biliyorsunuz ki, düşmanın Uşak’tan taarruz üzerine yeni, 12 Temmuz 1921 tarihinden beri bu saharadayız. 10 günden beri de dağdayız. Ekmek su bulamıyor, hayvanlarla beraber aç kalıyoruz ve bir çok zahmetler çekiyoruz.
Şimdiye kadar resmi bir memur ve fakat hakiki ve samimi bir arkadaş gibi sizinle beraber bulundum. Birçok müsaademeler yaptık, pek çok arkadaş kaybettik.
-Müşkülata maruz kaldık ve hala daha kalıyoruz. Acaba ne için? -Vatan ve din için değil mi? -Evet vatanımız dinimiz milletimiz için pekala ne yaptık kurtarabilecek mi? Hayır -Öyleyse daha çalışacağız demektir. -Fakat ne zamana kadar? Bunu cenabı hak bilir. -Bence ölünceye kadar çalışmaya mecburuz. -Yalnız şimdi bir mesele vardır: bazı arkadaşların vücudu zayıf, bazılarının başka mazeretleri olabilir. Bunlar dağlarda gezmeye, karda yağmurda yatmaya, aç susuz kalmaya, dayanamazlar ölürler. İşte bu arkadaşları ben serbest bırakacağım. Onlar düşünsünler ve gitmek isteyenler varsa silah ve cephanelerini bırakarak memleketlerine gitsinler. Bunlara bir şey söylemeye, darılmaya, hakkımız yoktur. Çünkü bunlar; belki yarın düşman eline düşerler de bize daha ziyade fenalık yaparlar. Bizim yerimizi, yolumuzu, yuvamızı, maksadımız, anlamadan gitmeleri münasiptir ve katiyen gücenmem. Gitmek istemeyen arkadaşlara gelince, mademki dahil de kaldık artık yalnız bir şey düşüneceğiz: O da gavur öldürmek, vatanı kurtarmak. Bizim başka düşüncemiz, anamız babamız, karımız, çocuğumuz olmayacaktır. Binaenaleyn ben kendi şahsım itibariyle; Ordu Sivas’a Erzurum’a çekilse bile gitmeyeceğim. Burada düşmanla uğraşacağım ve düşmanı denize dökünce ye kadar çalışacağım. Hiçbir zaman düşmana teslim olmayacağım.
Akıncılar yemini: Gavur öldüreceğime, gavurdan başka bir şey düşünmeyeceğime, gavurları denize dökünceye kadar çalışacağıma, harpten kaçmayacağıma, arkadaşlarıma ihanet etmeyeceğime, bilasebep ahaliye zulüm ve taziik göstermeyip lutf ile muamele edeceğime ve hiçbir zaman gavura teslim olmayacağıma Vallahi ve Billah.
Videoyu yazıya çevirdiği için Alperen Yaraş’a teşekkür ediyoruz.
Umarım yazımızdan keyif almışsınızdır.
Sitemizde bisiklet, kamp alanları, seyahat, seyahat haberleri ve birçok içerik yayınlıyoruz. Sitemize kayıt olarak yazılarımızdan anında haberdar olabilirsiniz.
Diğer serilerimiz: Gezdim Gördüm, Seyahat Haberleri, Kamp, Yöre Yöre Lezzetler.
Sosyal medya hesaplarımızdan görüş ve önerilerinizi iletebilirsiniz.