Pehlivan Ağa’nın Mektubu

İbrahim Ethem Bey’in yazdığı günlüklerden oluşan Demirci Akıncıları Kitabından derlediğimiz Demirci Akıncıları belgeselinin metin hali her cuma yayında olacak. Dokuz bölümden oluşan projenin sekizinci bölümü 18 Haziran 2021’de yayınlandı. Her Cuma birer bölüm olacak şekilde Youtube Beş TV kanalında yayında olacak. Eski türkçe olduğu için bu sitede de yazı versiyonu yayınlanacak.

Demirci Akıncıları Belgeseli 8.Bölüm

Pehlivan ağadan şöyle bir mektup aldım:

Kaymakam İbrahim Ethem Bey’e; kardeşim, aileleri yerleştirmek üzere buraya gelmiş ve hayli zamandan beri size iltihak edememiştim. Bittabii bunun birçok esbabı vardı. Evvelen kayınpederin şehadeti olmuştur. Bilirsiniz ki bu adam deli bir şeydi. Kabaklar Dağında bir gün otururken bir havadis işittik: düşman Gördesi tahliye etmiş. Bu derhal Gördes’e gideceğim diye tutturdu. Halil Efe’nin kır atını ve Gördes Refeti yanına verdim ve gönderdim. Onlar kasabanın bir ucundan ve düşman diğer ucundan girer. Sokak başında çarpışırlar. Müsaademe başlar. Refet kaçar. Bizim ihtiyar şehit olur. Kafasını keserler, fotoğrafını alarak Balıkesir’e gönderirler ve işte sakallı kaymakama öldürdük! Diye senin öldüğünü inşa ederler. İşittiğiniz o fotoğraf meselesi bizim ihtiyarın işidir. Neyse mertçe ölmüş olduğundan müteessir değiliz. Yalnız kayınbiraderin birisinin şehit, birisinin esir olması ve bu defa da babalarının şehadeti Refika’ya fazla tesir ettiğinden, bu havaleden ayrılmaklığıma müsaade etmiyordu. Bunun için şimdiye kadar gelemedim fakat geçen de o Hacı velin’in yanındaki Mehmet bana dedi ki: Efe şu aileleri bizim köye bırakalım rahat etsinler. Her türlü teminatı veririm. Bunun üzerine ben de bunları orada bıraktım. Meğer o herif esasen Casus imiş. Düşmanı haber göndermiş ve ailenin olduğu yeri basarak aileyi tutup Gördes’e götürmüşler. İşte bu benim için en büyük felakettir sizden ricam bütün arkadaşları topla ve buraya gel şu aileyi kurtaralım. Zira ben aklımı bozacağım. Sizi bekliyorum. Gözlerinizden öperim kardeşim. 12 Haziran 1922 11 Akıncı Müfrezesi Kumandanı Parti Pehlivan.

Bu mektup beni fevkalade müteessir etmişti. Ufak bir ihtiyatsızlık pek büyük felaketlere müncel olmuştu. Bu kadar zamandan beri dağlarda, karın, yağmurun altında bizimle beraber arkadaşlık yapan ve bu uğurda babasını kardeşlerini şehit veren Pehlivan’ın ailesi Hatice Hanım’da düşman eline esir düşmüştü. Bu pek elim ve hazin idi. Asıl en büyük üstümüzde Molla Mehmet’in şahadet idi. O Molla Mehmet ki oğlunun birisinin şehit olduğu zaman, memnun fakat birisinin esir olduğu zaman mahsun olan ve esir olan oğlunu öldüremediğimizden bize teessüf eden ve düşmana teslim etmemek için kendi kızını öldürmek gibi çok büyük vazifeler alan bu Kocatürk Molla Mehmet’ te şehit olmuş ve aramızdan ayrılmıştı. Şimdi de en son kalan kızı düşman eline esir düşmüştü.

Taarruz Kararı

26 Ağustos 1922’de Cumartesi:

Çetecilikte en tehlikeli zaman sabaha karşı olduğundan sabah nöbetine en cesur ve kıdemli efrat kalkar. Bugün de sabah nöbeti Farsi Ağa idi. Geceden uyumadığımız için sabaha karşı uyumuştum. Başımın üstünde Farsi Ağanın kalkınız diye sesini işitince: Ürktüm ve silahı sarılarak kalktım. Çünkü Farsi Ağanın mühim bir tehlike görmeyince beni kaldırması ihtimali yoktu. Ne var dedim: Hayır bir şey yok yarım saatten beri şiddetli top patlıyor dedi. Ya dedim diğer nöbetçiler e doğru baktım: Nöbetçiler top sesi geliyor diye bağırmaya başladılar. Hep kalktık dinlemeye başladık. Olduğumuz maal çukur olduğundan top sesleri pek derinden geliyordu. 1 seneden beri böyle mütemadiyen top sesi dinlemiş ve hava gürültülerini bile top sesi zannederek çok defa aldanmış olduğumuzdan iyice Tevfik için kulaklarımızı toprağa koymaya ve dinlemeye uğraşıyorduk. Filhakika top sesler geliyor ve vurup ateşi devam ediyordu. Acaba taarruz başladı mı?

Bunun için şu evamiri yazdım:

Onun kuraya Türk ve Müslümanlara Müjde: Mühim ve müstaceldir. Bir avni hitala şanlı ve muazzam ordumuz taarruza başlamıştır. Bütün millet, eli silah tutanlar iş başına. Her köyün ileri gelenleri evvelce verilen hafi talimat dairesinde eli silah tutanların defterini yapacak, herkes çarığını giyecek, tüfeğini silecek, bıçağını bilecek ve mevcudunu ve hazırlandığını derhal bana bildirecek ve o civardaki müfreze ile hareket edecektir. Her köy civarındaki köylere her gün muntazam postalar vasıtasıyla var yok malumat verecek ve bu malumatı orduya gönderilmek üzere beni bulacaktır.

Ey millet Gevurdan sizi soyan size zulmedenlerden korkmayın ve bunlara bir şey kaptırmayın. Zira sizi kurtaracak şanlı ordumuz geliyor. Garp Cephesi Kumandanı İsmet Paşa Hazretlerinin imzasına havi 31 temmuz 1922 tarih ve 3359 numaralı talimatnamenin 6. Maddesi iktizasından  olan şu evamiri herkes dinini imanını vatan ve milletini seven her Türk ve Müslüman diğerine, her köy diğer köy’e anlatmaya ve bu kağıdı göndermeye mecburdur. Bu kağıdı okuduktan sonra göndermeyen ve teslimine dair ilmuhaber almayanlar idam edilecektir. 26 Ağustos 1922 Kaymakam İbrahim Ethem.

Sitemizde bisiklet, kamp alanları, seyahat, seyahat haberleri ve birçok içerik yayınlıyoruz. Sitemize kayıt olarak yazılarımızdan anında haberdar olabilirsiniz.

“Olmazsa Olmaz Uygun Fiyatlı Kamp Ürünleri” #isbirligi

“Yaz Sezonu Ucuz Çadır Önerileri” #isbirligi

“Kampta Kullanışlı Mutfak Ürünleri” #isbirligi

“Kullanışlı Bisiklet Aksesuarları Tavsiyeleri (50 Ürün)” #isbirligi

Diğer serilerimiz: Gezdim Gördüm, Seyahat Haberleri, Kamp, Yöre Yöre Lezzetler.

Sosyal medya hesaplarımızdan görüş ve önerilerinizi iletebilirsiniz.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık