İzmir’de Bisikletli Ulaşımdan Öğrendiğim Şeyler

izmir demokrasi üniversitesi bisiklet toplulu?u

İşe veya okula bisikletle gitmek sadece değerli dakikalardan tasarruf etmek ya da kalabalık toplu taşıma araçlarından uzak durmakla ilgili değildir. Bisikletle gidip gelmenin, yalnızca belirli bir süre için görünen tarafları değil, görünmeyen veya gizli olarak sunabileceği daha fazla avantajı vardır. Öğrendiklerime katılır mısınız Size kalmış. :)

Sürüş Güvenliği

Karşılaştığım çoğu sürücünün nezaketi benim için hoş bir sürpriz oldu. Her gün bisikletle gidip gelen biri kızgın insanlarla da karşılaşacaktır. Ancak kızgın insanlarla ortak yaşam içinde bir arada yaşıyoruz. İnsanların geçmişte olduğu kadar kaba olmaktan uzak olduğu İzmir’de yaşamaktan memnunum.

Trafik ışıkları çalışıyor. Gidonlarımda bulunan beyaz bir ön ışık ve sele boruma takılı iki kırmızı ışığım var. Bu sayede sürücüler tarafından gözden kaçma endişesi olmadan güvenle sürebiliyordum. Net görüğün, trafik yoğunluğunda bile bisikletliler ve sürücüler arasında daha iyi iletişime katkıda bulunduğuna inanıyorum.

Toplu Taşımaya Göre Avantaj

Okuluma bisikletle gidip gelmek, toplu taşımaya göre iki kat daha hızlı. Otobüs durağına yaklaşık 1 dakika uzaklıkta olan bir öğrenci yurdunda kalıyorum. Toplu taşıma ile okula gitmem en az 40 dakika sürüyor.  Bisikletimi sürerken, bu mesafeyi en fazla 15 dakika içinde kesiyorum. Başlantı için beklemeden maksimum 20 dakikada okulumun kapısına ulaşabiliyorum.

Bisiklete binme nedeniyle, toplu taşıma araçlarını kullanırken tanınamayacağımı insanlarla düzenli olarak tanışıyorum. Yaz boyunca birçok kez sokakta tanıdık bir yüz yakaladım. Tramvayda oturuyor olsaydım durma şansım olmazdı. Ama bisikletimi anında durdurabilirim. Ve eski arkadaşlarımı, hatta aile üyelerimi selamlayabilir hatta kısa bir konuşma yapabilirim. Barların kapalı olduğu ve birçok ilişkinin kesintiye uğradığı tecrit koşullarında bu anlar daha da değerliydi.

Hayattan Keyif Alıyorum

Her gün sadece kısa yolculuklara rağmen fiziksel olarak güçlendim. Günde 40 dakikayı bulan iki günlük gezi, ii, aile işleri, diğer hobiler vb. Nedeniyle çoğu insanın karşılayabileceğinden daha fazla spor aktivitesidir.

Ayrıca, her sabah duş aldıkça konsantrasyonum ve üretkenliğim arttı. Kan dolaşım? hızlandığında, her zamanki gibi sosyal medyaya göz atmanın cazibesinden kaçınıyordum. Görevlerimi yapmak için istekli bir şekilde bilgisayarımı açtım. Bisiklet sürmenin en iyi yani, strese karşı direnç geliştirebilmesidir. Zihnim rahat bir sürüşten yeniden şarj ediliyor. Herhangi bir endişe veya çalışma baskısı belirtisini aşmayı öğrendim. Yurda vardığımda da aynıydı çünkü 20 dakikalık bisiklet sürmek, kafamdan okulla ilgili sinir bozucu düşünceleri silecek kadar mükemmeldi.

İzmir’de yaya bölgelerinde bisikletler için hız sınırı olmamasına rağmen, etraftaki insanların yürüme hızına uyacak şekilde yavaşlamayı daha uygun buldum. Bu şekilde, potansiyel gerilimler ortadan kalktı. Bu da sürüşten gelen genel olumlu duyguya katkıda bulundu. İnsanların bisikletleri kaza riski olarak görmezlerse kabul etme eğiliminde olduklarını öğrendim. Not: Lütfen yaya bölgelerini kaldırımlarla karıştırmayın. Bir yaya bölgesinden geçmesine izin verilir ve başka herhangi bir yerde olduğu gibi İzmir’in kaldırımlarında yasak olduğu açıktır.

Bisikletimin teknik durumuyla her gün iletişim halinde kalarak, her sabah önemli bir şeylerin ters gidebileceğinden korkmadan bisikleti mahzenden çıkarabiliyordum. Lastik basıncı, fren balatalarının durumu veya zincir hakkında her şeyi biliyordum.

Peki ya sen? Şehirde dolaşmak için bisikleti kullanıyor musun? Ya da bisikletinle ile gidip geliyor musunuz?

Umarım yazımızdan keyif almışsınızdır.

Sitemizde bisiklet, kamp alanları, seyahat, seyahat haberleri ve birçok içerik yayınlıyoruz. Sitemize kayıt olarak yazılarımızdan anında haberdar olabilirsiniz.

Diğer serilerimiz: Gezdim Gördüm, Seyahat Haberleri, Kamp, Yöre Yöre Lezzetler.

Sosyal medya hesaplarımızdan görüş ve önerilerinizi iletebilirsiniz.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık