SPIRULINA: MEKSİKA’NIN SÜPER GIDASI

wheretostayinmexicocity-780x520-2

Spirulina’nın “süper gıda” olarak kabul edilmesinden yüzyıllar önce, canlı renklere sahip mavi-yeşil algler Hispanik öncesi beslenmenin temeliydi. Şimdilerde Mars’ta tüketebileceğimiz konuşulan bu siyanobakteri üretiminin hayat serüveni birkaç kıtada geçiyor.

Son zamanlarda Mexico City’de yemek yemek için zaman geçirdiyseniz, her zamanki smoothielerden tlayudalar gibi daha geleneksel yemeklere (yeniden kızartılmış fasulye ve diğer soslarla birlikte gevrek tortilla tabanı) kadar her şeyde spirulina’nın menülerden kırpıldığını fark etmiş olabilirsiniz.

Ancak bunun yenilikçi, sağlıklı gıda küreselleşmesinin bir sembolü olduğunu düşünmeyin.  Aslında, bir “süper gıda” olarak kabul edilmeden yüzyıllar önce, renkli siyanobakteriler beslenme temeliydi. İspanyolca konuşan Latin Amerikalılardan yani Hispaniklerden sonra bir şeyler değişti.

Meksikalılar veya daha sonra bilindikleri şekliyle Aztekler, protein açısından zengin maddeyi Meksika’nın orta kesimindeki geniş bir su kütlesi olan Texcoco Gölü’nün yüzeyinden topladılar. Sular spirulinanın gelişmesi için mükemmel bir tuzluluk ve alkalinite dengesi sergilediler. Meksika, gıda maddesini tecuitlatl olarak adlandırdı, bu kabaca “kaya dışkısı” anlamına gelen bir Nahuatl kelimesiydi.

Yerli bir 1. nesil Xicana şefi olan Denise Vallejo, “Sözlü gelenekler, Meksikalı kuryeler ve antik Tenochtitlan’daki koşucuların uzun mesafeli yolculuklar için yakıt olarak mısır, tortilla, fasulye, acı biber veya kurutulmuş spirulina kekleri yediklerini söylüyor.” dedi.

Modern bilim olmasa bile, Meksikalılar spirulina’nın onu günümüzde bu kadar gözde yapan özelliklerini biliyordu. Encyclopedia of Dietary Supplements’e göre, ağırlıkça yaklaşık  60-70 proteine ​​sahiptir. Temel amino asitler, birçok vitamin, mineral, özellikle demir, manganez ve B vitaminleri içerir. Aslında çok sağlıklıdır ve büyümesi nispeten kolaydır.

Uzmanlar, gelecekteki Mars kolonileri için potansiyel bir besin kaynağı olabileceğini düşünüyor.

GÜNÜMÜZDEN UZAKTA SPIRULINA

Elbette, 16. yüzyılda gelen İspanyol fatihler için, çoğunlukla tuhaf görünüyordu. Bernal Díaz del Castillo, 1568 tarihli anılarında, “Göl yüzeyinden toplanan ve bu şekilde yenen bir tür çamur veya sümükten yapılan bir ekmek türü” şeklinde yazmıştı. “ve peynirimize benzer bir tadı var.”

Vallejo, “İspanyol işgalinden sonra, Meksika Vadisi’ndeki göllerin boşalmasıyla tüketiminin çoğu azaldı” dedi. “ve İspanyolların çoğu onun ‘sevimsiz’ veya ‘sümüksü’ özelliklerinden dolayı zevk alamadı.”

Batı dünyası 1940’larda besleyici içeriği yeniden keşfetti, bir Fransız psikolog (algler üzerine çalışan bir bilim insanı) Afrika’nın Çad Gölü boyunca Kanembu halkının spirulina topladığını ve onu güneşte kurutulmuş keklere dönüştürdüğünü fark etti ama 1960’lara dek Meksika’ya büyük dönüşünü yapmadı.

Texcoco Gölü’nün kalıntıları üzerinde salyangoz şeklindeki büyük bir havuzda sodyum karbonat ve kalsiyum klorür üreten Sosa Texcoco’nun sahipleri, işleri karıştıran yeşil bir madde fark ettiğinde Kanembu’yu nesiller boyunca besleyen organizmanın aynısı olduğu sonucuna varan Fransız araştırmacılara ulaştılar.

Sosa Texcoco, siyanobakterileri ortadan kaldırmaya çalışmak yerine değerini fark etti, onların büyümesine destek oldu ve dünyanın ilk ticari spirulina şirketi olan Spirulina Mexicana’yı açtı.

GÜNÜMÜZDE SPIRULINA

Spirulina Mexicana sonraları kapanırken, San Miguel de Allende’nin eteklerinde Spirulina Viva adlı bir mikro çiftlik eski geleneği sürdürüyor.

2010’dan beri Amerikalı göçmen Katie Kohlstedt ve kocası Francisco Portillo, Meksika’nın yüzyıllar önce hasat ettiği şeye oldukça benzeyen taze spirulina yetiştirdiler. “Onu burada büyütmekten gerçekten gurur duyuyoruz” dedi. “Yeni bir şey icat etmemize veya başka bir yerden bir şey getirmemize gerek yoktu.”

Birçok kişi kurutulmuş toz halindeki spirulina’ya aşina olsa da Spirulina Viva, çok daha hassas bir tat veren yeşil malzemeleri çiğ ve donmuş olarak satmaktadır. Kohlstedt, “Taze spirulina sürülebilir bir peynir gibi kremsi olmalıdır” dedi. “Gözlerini kapatırsan, avokado ve ıspanak arasında bir haç yediğini düşünebilirsin.”

Kohlstedt ve Portillo, Spirulina’ya öncülük ediyor. “Büyüyen atölyelerde Avustralya ve Arjantin kadar uzaklardan gelen ileri görüşlü çiftçileri ağırladık.” Dedi Kohlstedt süreçle ilgili olarak. “Kimya ile birleşmiş bahçecilik. Ancak birçok tüketici için bu ürün hala biraz gizemini koruyor. Spirulina’nın okyanusta yetiştiğini veya deniz yosununun resmini gösteren bir makale daha okursam, sadece çığlık atacağım.” dedi gülerek. “En sevmediğim diğer iki kelime de ‘gölet pisliği’. Sanırım bu gerçekten rahatsız edici!”

Kohlstedt spirulina’yı olabildiğince basit bir şekilde, ılık miso çorbası, kemik suyu veya bir smoothie ile karıştırarak; ekmeğe sürerek veya ekstra limon suyu ve guacamole ile karıştırmayı önerir. Çünkü C vitamininin demir emilimine yardımcı olduğu görülmüştür. Hatta şöyle der: “Temel Reis’in öğle yemeğini yemiş gibi hissedeceksin.”

MEKSİKA’NIN YARATICI ŞEFLER?

Baş barmen Kenneth Rodrigez, spirulina’yı Meksika limonu ve kuşkonmaz likörü ile cin bazlı bir kokteyl de dahil olmak üzere bir dizi içecekle karıştırdı. Rodrigez, “Biri içeceklerde yumurta beyazını sevmediğinde veya vegan insanlar için kullanırım, çünkü spirulina proteine ​​sahiptir ve ilginç dokular elde edebiliriz. Sağladığı inanılmaz renk ve besin bileşenlerinden bahsetmeye gerek bile yok.” dedi. Tat notalarını yeşil birer klorofil olarak nitelendirdi ve “Tuza alternatif tatta birçok mineral içermesi sebebiyle diğer tatları geliştirmek için kullanılabilir.” diye ekledi.

Meksikalı Amerikan topluluklarında sınırın ötesinde, spirulina kullanmak, Hispanik öncesi bir geçmişle doğrudan bir bağlantı kurmak anlamına geliyordu. Örneğin, San Antonio’nun yaratıcı Meksika restoranı Mixtli’de şef olan Rico Torres ve Diego Galicia, İspanyol fetihlerinden esinlenen özel bir menüde spirulina’ya yer verdi. Bunun üzerine New York’taki James Beard House’da ortak bir Día de los Muertos yemeğine katıldılar; burada yemek öncesi atıştırmalıklarından (ordövr) biri, alabalık yumurtası ve turplu füme bir spirulina oldu.

Alchemy Organica’da Vallejo, spirulina tozunu bir ananas agua fresca (su, şeker, püre haline getirilmiş meyveler, tohumlar; lezzet için çiçekler veya tahıllar) limon ve chia tohumları ile boca etti. Hatta onu kaktüs ve ıspanak tozları ile birlikte doğal bir gıda boyası ve besin desteği olarak kullanarak (mısırdan yapılmış veya alkali çözelti ile muamele edilmiş hamur) renkli ekmek ve tamales yaptı. “Deniz yosununa çok benzer bir lezzet verdiği için deniz ürünlerinden ilham alan bazı yemeklerim için de bir lezzet arttırıcı olarak kullanıyorum.”diye açıkladı.

Aşçılarından biri bir çiftçi pazarında taze spirulinayı satmaya başladığında, Vallejo sadece içeceklerine kaşık dolusu koymaya başladı. “Size bir fincan kahveden bekleyeceğiniz enerjiyi verir!” dedi.

Bir bakıma, bu şefler sadece tat veya beslenmeden çok daha derin bir şeyden yararlanıyorlar. Curanderismo (halk tıbbı) üzerine çalışan Vallejo, spirulina’nın genellikle ritüellere, büyülere ve “hayali bitki törenlerine” hazırlanmak için bir detoksifikatör olarak görüldüğünü söyledi.

BİR TÜKETİMDEN FAZLASI

Kohlstedt de içeriğin mistik bağlantılarını benzer şekilde duymuştur. Spirulina’nın sarmal şekli ile kendi yapı taşlarımız arasındaki benzerliklerden yola çıkarak: “Birisi bana ‘spirulina’ olarak adlandırılmasının nedeninin spiral biçimiyle ilgili olduğunu, ancak aynı zamanda DNA’mızla ve nasıl olduğu ile ilgili olduğunu söyledi. Bitkilerle ve siyanobakterilerle nasıl ilişki kurduğumuzla ilgili gerçekten temel ve manevi bir şey. “

Vallejo son olarak, “Bugün keyifle tüketilen ‘süper yiyeceklerin’ birçoğunun Mezoamerika’da zengin bir geçmişi var: chia, amaranth, kakao, avokado, kaktüs…” Bence Xicanx, Orta Amerika ve diğer İspanyolca konuşan topluluklardaki sömürgelikten arındırma hareketi, atalarımızın yemek yollarını yeniden keşfetmemize ve hatırlamamıza yardımcı oluyor. Yiyeceklerimizi ve bitki bilgeliğimizi geri almalıyız. Onları ne kadar çok yersek, o DNA’yı ve tarihi o kadar çok uyandırırız. ” açıklamalarında bulundu.

Sitemizde her hafta Türkiye’den farklı doğal güzellikler, bisiklet, kamp alanları, seyahat, seyahat haberleri ve birçok içerik yayınlıyoruz. Hatta sitemize kayıt olarak yazılarımızdan anında haberdar olabilirsiniz. Görüş ve önerilerinizi sosyal medya hesaplarımızdan bize bildirebilirsiniz.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık